Özellikle organik üretim yapan bizim gibi küçük işletmeler, hem bala zarar vermemek için hem de çok pahalı bir sistem olduğu için yüksek ısıda pastörizasyon yapmıyor, buda balın kışın birkaç ayda kristalleşmesini sağlıyor. Çiçek balının kristalleşmiş olması onun gerçek bir çiçek balı olduğunun en önemli teminatıdır. Şurup katılmış veya şurupla besleme ile üretilmiş ballar hiçbir şekilde kristalleşmez. Balın en hızlı kristalleştiği sıcaklık yaklaşık 12 derece görünüyor literatürde, bu sıcaklığın çok altına inildiğinde veya çok üstüne çıkıldığında kristalleşme çok geç olabiliyor. Buz dolabına konulmuş bal da yaklaşık 4 derecede beklediği için çok geç kristalleşiyor veya derin dondurucuya konmuş bal hiç kristalleşmeyebiliyor.

Tavsiyemiz, kristalleşmiş ballarımızı bu hali ile tüketmeniz, hayır ben alışık değilim tüketemem diyorsanız kalorifer peteği üzerinde bekleterek veya sıcak su dolu bir kaba koyarak bu balları eski formlarına dönüştürebilirsiniz.

Kremlemiş bal akışkan olmadığı için ekmeğe daha kolay sürülebiliyor ve yüksek ısıya maruz kalmadığı için enzim değerleri daha yüksek oluyor bu sebeple bazı tüketicilerimiz özellikle kristalleşmiş ürün talep etmiyor da değil. İşletmemizde bu tüketicilerimiz için her zaman kristalleşmiş ballar bulundurmaya başladık.

Google’da şekerlenen bal / kristalleşen bal gerçek bal mıdır? Şeklide arama yapıldığında da bir yığın haber sitelerinde üniversite hocalarının şekerlenen / kristalleşen bal sahte olduğu algısının yanlış olduğu yönünde açıklamaları çıkıyor.

Organik ballarımızın tadına ve kokusuna çok güveniyoruz. 

Memnun kalmadığınız ürünleri koşulsuz şartsız geri iade edebilirsiniz

Balın rengi, arının gezdiği çiçeklere ve diğer nektara göre değişkenlik gösterir. Akışkanlığı da balın kovandan erken sağımıyla ilgili. Rengi akışkanlığı da bu belirli sınırlar dahilinde değişkenlik gösterebilir.

Arı sütü, 5-15 günlük işçi arıların baş kısmında bulunan alt çene ve boğaz bezleri tarafından salgılanan, genç larva dönemindeki yavruların ve ana arının beslenmesinde kullanılan krem kıvamında, beyazımsı, keskin kokulu ve besleyici bir üründür. Arı sütünün ham madde kaynağı, polen, su ve baldan oluşmaktadır. Ana arı ve yavru arıların beslenmesinde kullanılan arı sütünün oluşturulmasında işçi arılar aldıkları bu hammaddeleri vücutlarında değişikliğe uğratarak tekrar hücre içine salgılarlar. Genç işçi arılar bu maddelerin bir kısmını kanlarına geçirerek arı sütünün oluşumunda kullanırlar. Döllenmiş bir yumurtadan işçi arı mı yoksa ana arı mı oluşacağı tamamen genç larvaların arı sütü ile beslenme süresine bağlıdır. Erkek ve işçi arı olacak larvaların bulunduğu gözlere sadece 3 gün arı sütü verilirken ana arı olacak larvalara ilk üç günden sonra da arı sütü verilmeye devam edilir. Daha uzun süre ve daha zengin arı sütü ile beslenen dişi larvalar 16 gün içinde ana arı olarak gelişmesini tamamlar.